HZ. ALİ MİSALİ SECADEDE ŞAHADET EDEN RAMAZAN HOCA

DiYARBAKIRLI RAMAZAN HOCA NEDEN BU KADAR SEVİLDİ VE KİMLERİ RAHATSIZ ETTİ
( Fikirlerinden dolayı kovulduğu camiye omuzlar üstünde getirilen bir Dervişin bize düşündürdükleri )

Başında sarığı, üstünde cübbesi yoktu.
Altında mercedes arabası , etrafında müritleri yoktu.

Allahın dinini ticarete alet etmedi
Allahın dinini siyasete alet etmedi
Allahın dinini şiddete alet etmedi

Kabe’de fotoğraf çekip sosyal medyada reklamını yapmadı.
Mezhepçilik yapmadı

Her türlü ırkçılığa karşı idi

Para, güç, makam önünde eğilmedi, düğme iliklemedi.
Sadece Allah’ın huzurunda eğildi ve Allah’ın huzurunda can verdi.

Bir cemaate , bir tarikata, bir partiye bağlı değildi.

Seyda, molla, şeyh vs. değildi.
Ama toplum içinde muazzam ilgi görüyordu.

Şiddeti red eden derviş ruhlu biri idi.
Kimseyi zorlamadan, kimseyi tekfir etmeden, insanları ve özellikle gençleri ikna medotları ile hidayete davet ediyordu.

Ekmeğini alın teri ile kazanan halktan biri idi.

Lüks otellerde iftar açanların değil, sokaktaki gariban insanların sembolü idi.

Kendisinden korktular….
Deli deyip tımarhaneye attılar olmadı…
Kafir ( haşa ) ilan ettiler olmadı …

Yok ettiler.

ÇÜNKÜ;

İnsanların uyanmasından,
Gözlerinin açılmasından,
Akıllarını kullanıp sorgulama yapmasından korkan

Tüm kurulu sistemleri rahatsız etti.

Ve dün ….
sade , sıradan, hiç bir sistemin parçası olmayan,
Onbinlerce insanın omuzunda rabbine yürüdü.

Ramazan hocanın bu kadar sevilmesi ve sahiplenmesi sıradan bir hadise değil.

İlahiyatçılar , Sosyoloğlar , sosyal psikologlar, siyaset bilimciler , varsın bu olayı görmezden gelsin…

Lakin ;
Halkın sırtına binenler için,
Allah’ın dinini güç ve servet biriktirmeye alet edenler için ,
Sokaktaki sıradan insanları küçük görenler için
Zor günler başlıyor demektir.

Ramazan Hoca yıllarca Diyarbakır Ulu Camide Kur’an Ayetlerinden haber veren ve Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim’in haricinde tek kelime etmeyen Allah ve Kuran sevdalısı olan bir insandı.

Ne yazık ki Diyarbakır Ulu Camide verdi vaizlerden rahatsız olan bazı insanların devamlı şikâyetleri üzerine, hakkında soruşturma açıldı ve sorguya bile götürüldü.

Serbest bırakıldıktan sonra vaizlerine devam etti.

Sonunda bu zavallı insanı şikâyet edenler emellerine ulaşarak Ramazan Hocayı Diyarbakır’dan sürgün ettiler.

Ramazan Hoca İstanbul’da Fatihte bir kahveyi çalıştırmaya başladı, burada da vaizlerine devam etti.

İstanbul’da Ramazan Hocanın vaizlerinden rahatsız olan bazı din adamları emellerine ulaşarak Ramazan Hocanın öldürülmesine sebep oldular.

Ramazan Hocanın Katillerini başka yerde aramayın, Ramazan hocanın öldürülmesine sebep olan, bu zavallı Ramazan Hocanın vaizlerinden rahatsız olan ve devamlı hakkında konuşan ve bu insanı şikâyet eden, Televizyonlarda ve sosyal medyada bu insanın hakkın da kim ve kimler konuşmuşsa, bu insanın ölümüne de bu insanlar sebep olmuş.

Ramazan Hoca Allah senin mekânı Cennet etsin, Senin Daima doğruları söylediğini ve Kuran’dan başka dille konuşmadığını çok iyi biliyoruz, Çıkarları için seni hedef gösterenlerin mutlaka bunun hesabını bu dünyada Adalet önünde verecek, bu dünya da cezaları verilmezse bile Allah kıyamette bunun hesabını soracak.

Yolun açık Mekânın cennet olsun, Diyarbakır seni unutmayacak.